Şubat 2017

Görüntünün olası içeriği: yazı

Şubemizin 2014-2017 yıllarına ait şube çalışma raporu için tıklayınız.

29 Aralık Savunma ve İfade Örnekleri

Bilindiği üzere, 29 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirdiğimiz üretimden gelen gücümüzü kullanarak hizmet üretmeme eylemimiz üzerine, Bakanlığın talimatı üzerine Valilikler soruşturmalar açmıştır.  

Çeşitli illerde yürütülen soruşturmalarda üyelerimiz Muhakkikler tarafından 2.kez ifadeye çağırılmaktadır. Bu ifadelerde daha önce Şubelere gönderdiğimiz savunma metni dışına çıkılmamalı, “ifademi yazılı olarak sunmuştum, tekrar ediyorum” denmeli veya aynı metin sunularak başkaca soru sorulması halinde, sorulara karşı “Sendikamın aldığı karar üzerine sendikal faaliyet kapsamında söz konusu hizmet üretmeme eylemine ve kamuoyuna bu eylemin amacını açıklayacak doğrultuda yapılan basın açıklamasına katıldım. Kaynağını Uluslararası Sözleşmelerden, Anayasadan ve 4688 sayılı Yasadan alan haklarımı kullanmam esnasında mevzuata aykırı bir eylemim olmamıştır. Yazılı ifadem de tüm bunları etraflıca belirttim. Bunun dışındaki sorulara konu dışı olması nedeniyle cevap vermek istemiyorum.”  Şeklinde bir sözlü beyanla ifade alma işlemi bitirilmelidir.

KESK MYK Kurulu’nun aldığı karar için tıklayınız

29 Aralık 2015 günü yapılan eylemle ilgili Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu’nun aldığı karar için tıklayınız.

29 ARALIK SAVUNMA ÖRNEĞİ için tıklayın

EK-istanbul-2.idare-mahkemesi-29-aralık-mahkeme-kararı indirmek için tıklayın

29 Aralık 2015 İş Bırakma Üye olanlar için ifade örneği için tıklayınız

GENEL KURUL İLANI

EĞİTİM SEN ADANA ŞUBESİ

Sendika Şubemizin 10. Olağan Genel Kurulu 26 Şubat 2017 tarihinde saat 10.00' da Atatürk Caddesi Çınarlı Mah. 61012 Sokak No:4 Pedük Apt. Kat:3 Daire:6 Seyhan - ADANA adresindeki Eğitim Sen Adana Şubesi Sendika toplantı salonun da aşağıdaki gündemle yapılacaktır. Belirtilen gün ve saate çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantı Turhan Cemal Beriker Bulvarı Seyhan - ADANA adresindeki Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi Salonunda, aynı gündemle 05 Mart 2017 tarihlerinde yapılacaktır. DUYURULUR

GÜNDEM

1-      Yoklama, açılış ve saygı duruşu (zorunlu),

2-      Divan Seçimi(zorunlu),

3-      Açılış Konuşması,

4-      Konukların tanıtımı ve konuşması,

5-      Yürütme ve denetleme kurulu raporlarının sunumu (zorunlu),

6-      Yürütme ve Denetleme Kurulu Raporlarının ibrası (zorunlu),

7-      Seçimler (zorunlu)

             a-Yürütme Kurulu (7 Asıl, 7 Yedek) (zorunlu),

             b-Denetleme Kurulu (3 Asıl, 3 Yedek) (zorunlu),

             c-Disiplin Kurulu (3 Asıl, 3 Yedek) (zorunlu),

             e-Üst Delegeler (12 Asıl) (zorunlu)

8-      Dilek ve temenniler

 

9-      Kapanış

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 13 Ocak Cuma günü yaptığı basın toplantısı ile 53 farklı dersin taslak programının bakanlık internet sitesinde askıya çıkarıldığını açıklamış, 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademlerinin tamamında yeni müfredatın uygulanacağı ilan edilmiştir. Ülkenin eğitim sistemi ve geleceği açısından böylesine önemli bir konuda taslak programlarla ilgili kurumsal önerilerin 3 Şubat tarihi ile sınırlandırılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredat program taslakları ile “öneri alma” sürecini 20 günlük bir zaman dilimi içine sıkıştırması, değerlendirme sürecini “sembolik” hale getirmiştir.

EĞİTİM MÜFREDATI DEĞİŞİKLİKLERİ VE TASLAK ÖĞRETİM PROGRAMLARI RAPORU

MEB İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince, taslak programların açıklanmasının ardından okul müdürlüklerine gönderilen resmi yazılar sonrasında bazı illerde gece yarısı cep telefonlarına gönderilen mesajlar üzerinden, okullarda tüm zümre öğretmenlerinin taslak müfredat programlarıyla ilgili 24 saat içinde görüş ve önerilerini sunmaları istenmiştir. 53 farklı konu başlığı altında hazırlanan taslak müfredat programlarının her yönüyle değerlendirilebilmesi, önceki programlarla karşılaştırılması ve içeriğine dair görüş, öneri ve eleştirilerin sağlıklı bir şekilde ifade edilebilmesi için verilen sürenin son derece sınırlı olması, MEB’in “katılımcılık” konusunda ne kadar samimi olduğunu göstermektedir.

MEB’in askıya çıkardığı taslak programların pilot uygulama yapılmadan, bilimsel bir inceleme ve değerlendirmeye tabi tutulmadan önümüzdeki eğitim öğretim yılından itibaren uygulanacağının açıklanması kabul edilemez. Bakanlığın bütün itirazlarımıza rağmen internet üzerinden gelecek öneriler doğrultusunda ders kitapları yazım sürecinin 20 Şubat’tan itibaren başlayacağını açıklaması, tıpkı 4+4+4 düzenlemesinde olduğu gibi, eğitim sisteminin omurgasını oluşturan müfredat gibi önemli bir konunun bir oldubittiye getirilmek istendiğini göstermektedir.

Müfredat değişikliği ilkokulda, ortaokulda, lisede işlenecek derslerin içeriği ve bunlarla ilgili önemli ve tüm toplumu ilgilendiren düzenlemelerdir. Müfredat değişikliklerini içeriğinin ne olacağı, nasıl bir değişiklik önerildiğinin bütün yönleriyle, bilim insanları, eğitim bilimciler ve eğitim sendikalarının görüşleri alınarak, çeşitli yönleriyle tartışılarak belirlenmesi gerektiği açıktır.

Eğitim Sen, müfredat değişikliklerinin bütün yönüyle ele alınması ve değerlendirilmesi için belirlenen sürenin uzatılması için MEB Talim ve Terbiye Kurulu’na başvurmuş, ancak herhangi bir sonuç alınamamıştır. MEB’in yapmaya çalıştığı ülkenin bugünü ve geleceğini ilgilendiren böylesine önemli bir konuda “yangından mal kaçırır gibi” hareket etmekten başka bir şey değildir. MEB’in bu konudaki anti demokratik tutumu kabul edilemez.

Eğitim Sen Genel Merkezinde MEB tarafından hazırlanan ve askıya çıkarılan taslak öğretim programları ile ilgili olarak merkezi bir “Müfredat Komisyonu” komisyonu oluşturmuş, şubelerimiz ve üyelerimizden açıklanan taslak programlarla ilgili görüş ve öneriler toplanmıştır. Zaman sınırı olmasına ragmen, aralarında alanlarında uzmanlaşmış bilim insanları, müfettişler, öğretmenler ve uzmanların da yer aldığı komisyonumuz yoğun bir emekle sendikamıza ulaşan raporları birleştirerek taslak programlarla ilgili kapsamlı bir çalışma yapmıştır.

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu olarak, son derece sınırlı bir süre içinde hazırlanan “Taslak Öğretim Programları Değerlendirme Raporu”nun oluşmasında emeği geçen bilim insanlarına, eğitim bilimcilere, öğretmen ve uzmanlarımıza, şubelerimizde oluşturulan komisyonlarda görev alan tüm eğitim ve bilim emekçilerine teşekkür ediyor, raporumuzu basının ve kamuoyunun değerlendirmesine sunuyoruz.

Raporun tamamını görmek için tıklayınız

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim ve açık hava

Yeşilevler Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde üyemiz Feyzi İLDENİZ vefat etmiştir. Başta ailesi, dostları olmak üzere tüm eğitim ve bilim emekçilerine başsağlığı diliyoruz.

Şube Yürütme Kurulu

Cenazesi 02 Şubat Perşembe Saat 12.00 de Kabasakal Mezarlığına Defnedilecektir.

ADANA HAYIRLI BİR İŞ YAPIYOR. REFERANDUMDA "HAYIR" DİYOR!
Anayasaların "toplumsal uzlaşma" metni olması gerekliği biliniyor, »öyle olması gerektiğini en azından yaşayarak öğrenmiş bulunuyoruz. Ülkemizde şimdiye kadar yapılan anayasaların hiçbiri uzun ömürlü olmadı. Çünkü toplumsal uzlaşmaya dayanmıyorlardı, böyle bir çabanın ürünü değillerdi, topluma yukarıdan dayatılmışlar veya 12 Eylül'de olduğu gibi yaratılan bir korku
atmosferinde halk oylamasına sunmuşlardı.

Görüntünün olası içeriği: yazı
Aynı süreci defalarca yaşamak zorunda mıyız? Yine yukarıdan bir zorlamayla yapılmak istenilen anayasa değişiklik istemiyle karşı karşıyayız. Bırakın toplumsal uzlaşmayı, mecliste bulunan muhalefet partileriyle bile uzlaşmayı önemsemediler.
Demokrasi hiçbir zaman yönetenlerin yönetilenlere bir lütfü olmadı, demokratik haklar uğrunda mücadele edilerek kazanıldı. Demokrasi tarihinde anayasa demek, iktidarların yetkilerinin ve keyfiliklerinin sınırlandırılması, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin belirlenmesi anlamını taşımıştır. Çağdaş demokrasi anlayışında ise, hayatın her anında yurttaşın söz ve karar sahibi olması hedeflenir. Oysa, yapılmak istenilen anayasa değişikliğinde aksine, bütün yetkiler tek kişide toplanmakta, demokrasilerin olmazsa olmaz niteliği olan kuvvetler ayrımı ortadan kaldırılmakta, yasama, yürütme ve yargı tek kişinin iradesine bırakılmaktadır.

Görüntünün olası içeriği: 18 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava
Böyle bir değişiklik isteği, bütün eksiklerine rağmen şimdiki demokratik sistemin yüzlerce yıl geriye gitmesi anlamına gelir ve bizlerin bunu kabul etmesi mümkün değildir. Tek kişi yönetimini getirmek isteyenlere diyoruz ki; biz generallerin başımıza bela ettiği 12 Eylül anayasasından kurtulup, toplumsal uzlaşmaya dayalı, çağdaş ve özgürlükçü bir anayasa özlüyoruz. Neden bu kadar acele ediyorsunuz? Neden yurttaşlarla uzun uzun konuşmadan, mecliste bile yeteri kadar görüşülmeden böyle bir teklifle karşımıza çıkıyorsunuz? Başbakanlığı neden kaldırıyorsunuz? Bakanlar meclis dışından olursa daha mı iyi olacak? Bakanların millete, meclise değil de. bir kişiye, kendilerini seçen kişiye bağlı olması ve sadece o kişiye hesap verecek olması "milli irade"ye daha mı uygun olacak? Ülke yönetiminde herhangi bir denetim ve fren sisteminin kalmayacağını, şeffaflık ve açıklık olmayacağını göremiyor musunuz? Seçilen ve bütün yetkileri elinde toplamış olan o "tek kişi"nin yanlış yapmayacağmı nasıl garanti ediyorsunuz?
Egemenlik kayıtsız şartsız millefınse, o millet bütün çeşitliliği ile bizleriz ve bütün Türkiyeviz. irademizi o "tek kişiye teslim etmemekte kararlıyız.
Gelecek projesi olmayanlara, geleceği yüzlerce yıl geride arayanlara "evet" demeyeceğiz. Adana'da yaşayan yurttaşlar olarak referandumda "hayır" demek için birleştik.
Gelecek bizleriz, gelecek bizim umutlarımız, gelecek bizim beraberliğimizden ve dayanışmamızdan doğacak. Evet, çok çeşitliyiz, çok nedenlerimiz var "hayır" demek için. Göçümüz de buradan geliyor. Birbirimizle tanışıyor ve konuşuyoruz. Referandumda neden hayır diyeceğimizi, nasıl bir anayasa özlediğimizi, nasıl bir Türkiye istediğimizi birbirimize anlatmaya başladık bile. Adana'da çalmadık komşu kapısı, girilmedik sokak bırakmamakta kararlıyız.

Görüntünün olası içeriği: 14 kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava
Ülkemizin geriye değil, ileriye gitmesini istiyoruz, bunu başaracağım OHAL, korîuı atmosferi, çıkan lan engeller boşuna, aşacağız engelleri.
Hem "hayır" diyeceğiz, hem de sandık sonuçlarının sağlıklı açıklanmasını denetleyeceğiz. ORTAK BİR GELECEK İÇİN, BARIŞ, KARDEŞLİK, KATILIMCI, ÇOĞULCU BİR DEMOKRASİ MUTLU, ÖZGÜR VE AYDINLIK. BİR TÜRKİYE İÇİN "HAYİR DİYORUZ. BAŞARACAĞIZ! 01 2017
"ADANA HAYIR DİYOR"