MEB'in hazırlamış olduğu Taslak Müfredat ile ilgili üyemiz Prof. Dr. Adnan GÜMÜŞ'ün hazırlamış olduğu müfredata ilişkin değerlendirme formunu doldurup This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. adresine ulaştırmanız rica olunur.
DEĞERLENDİRME FORMU İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Katledilişinin 24. Yılında UĞUR MUMCU’yu Saygıyla Anıyoruz!
24 Ocak 1993’te, karanlık güçler tarafından arabasına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu vahşice katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun ölümünün üzerinden 24 yıl geçti.
Türkiye’de ülkesini ve halkını aydınlatmaktan başka bir kaygısı olmayan basın emekçileri, gazeteci, bilim insanı ve aydınlar, tıpkı 15 Temmuz sonrasında olduğu gibi her dönem hedef olarak gösterilmiş, kimi zaman tutuklanarak hapse atılmış, kimi zaman da göz göre göre gelen siyasi cinayetler, suikastlar sonucunda katledilmiştir.
Bir ülkenin gazetecilerini, yazarlarını, akademisyenlerini, aydınları tehdit olarak görmesi, bununla yetinmeyip açık açık hakaret ederek tehdit etmesi, düşüncelerini özgürce ifade edenleri, barıştan yana tutum alanları hukuksuz kararlarla ihraç etmesi, tutuklayıp cezaevine doldurması Türkiye açısından utanç verici bir durumdur.
Türkiye’nin Musa Anter, Uğur Mumcu, Metin Göktepe ve Hrant Dink gibi gazetecilerin öldürüldüğü bir ülke olma utancı kara bir leke olarak ortada dururken, bu utanca dünyada en fazla tutuklu gazetecinin olduğu ülke olma ayıbı eklenmiştir. Türkiye’nin gazeteciler, özgür basın emekçileri ve bilimin ve barışın yanında saf tutan akademisyenler açısından nefes alınamaz hale getirilmiş olması düşündürücüdür.
Dün cinayetlerle susturulmaya çalışılan gazetecilerin, aydınların ve bilim insanlarımızın bugün baskı, tehdit, işten atmalar ile karşı karşıya bırakılması, halkın gerçek ve doğru haberleri alma özgürlüğü üzerindeki yasakçı ve baskıcı zihniyetin yıllar içinde hiç değişmediğini göstermektedir.
Eğitim Sen olarak, karanlık güçlere karşı eşit, özgür, demokratik bir Türkiye için mücadele eden, bu yolda canını veren Uğur Mumcu’yu ve ilkelerinden taviz vermedikleri için öldürülen bütün basın emekçileri, bilim insanları ve aydınlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
ONURLU MÜCADELEMİZLE 22.Yıl
15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşundan 100 bini aşkın kamu personeli hukuksuz bir şekilde, ne ile suçlandığını bilmeden ve kendisini savunma hakkı bile tanınmadan ihraç edildi. İktidarın darbe fırsatçılığı yaptığı bu dönemde toplam 872 üyemiz ihraç edilirken, 10 bin 440 Eğitim Sen üyesi sendikal eylemler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek açığa alındı.
İhraç edilen üyelerimiz ile ilgili hukuki hazırlıklar tamamlanıp gerekli davalar açıldı. Asılsız iftiralar ve yalan haberler üzerinden açığa alınan üyelerimizle ilgili olarak yaptığımız girişimler, ülke içinde ve dışında yürüttüğümüz kampanyalar, eylemler, yürüyüş ve basın açıklamaları sonucunda 8 Eylül'de açığa alınan 11 bin 285 öğretmenden, Eğitim Sen üyesi olan 10 bin 395'si görevlerine iade edilirken, sadece 12 üyemiz halen açıkta bulunuyor. Sendikal eylemler ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle açıkta olan sınırlı sayıda Eğitim Sen üyesinin ise görevlerine iade edilmesi için girişimlerimiz sürüyor.
OHAL KHK'ları ile hiçbir soruşturma ya da delil aranmaksızın hukuksuz bir şekilde ihraç edilen ya da açığa alınan on binlerce kamu personelinin üye olduğu sendikalar, en çok ihtiyaçları olduğu dönemde üyelerine sırtlarını dönerken, Eğitim Sen, sadece kendi üyeleri için değil, haksızlığa uğrayan tüm kamu emekçilerinin sesi ve umudu olmayı sürdürüyor.
Birlikten, dayanışmadan, örgütlü tutum ve mücadelemizden hiçbir zaman vazgeçmedik, haksızlığa ve hukuksuzluğa hiçbir zaman boyun eğmedik. Halen açıkta olan az sayıda üyemiz ve ihraç edilen tüm üyelerimiz görevlerine dönene kadar Örgütlü mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğimiz bilinmelidir.
EĞİTİM SEN, haksız ve hukuksuz uygulamalar karşısında susmadı, emeğin hakları ve İnsanca yaşam için direnerek, eğitim ve bilim emekçilerinin tek gerçek mücadele örgütü olduğunu bir kez daha gösterdi.
OHAL hukukuna dayanarak çıkarılan KHK'lar ile adalet kavramının içi boşaltılıp, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alındı. Darbe fırsatçılığı yaparak, tamamen siyasi tasarruflarla ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine dönene kadar DURMAK YOK, MÜCADELEYE DEVAM!
Türkiye'den sadece Eğitim Sen'in üye olarak kabul edildiği 35 milyon üyeli Eğitim Enternasyonali (El) ve Eğitim Enternasyonali Avrupa Bölge Örgütü ETUCE'ye kamuda yaşanan hukuksuz ihraçlar ve açığa almalarla ilgili ayrıntılı bilgilendirmeler yapıldı. Sendikal mücadelemiz El ve ETUCE tarafından hükümete yollanan protesto mektuplarıyla desteklendi.
Kamuda yaşanan haksız ihraçlar ve açığa almalar sürecinde genel merkezimize çeşitli ülkelerin sendikalarının temsilcileri tarafından destek ziyaretleri gerçekleştirilmiş olup, ziyaretlerde darbe girişimi ve sonrasında eğitimde yaşanan hukuk dışı adımlar ve gelişmelerle ilgili bilgilendirmeler yapılmıştır.
BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELEDE 22 YIL!
Eğitim ve bilim emekçilerinin gür sesi, kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitimin Türkiye'deki tek temsilcisi olan Eğitim Sen olarak 22. mücadele yılımızı kutluyoruz.
Eğitim Sen'in tarihi, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) sürecinden aldığı gelenek üzerinden inşa edildi.
23 Ocak 1995'te kurulan, ancak kökleri 1900'lü yılların başına kadar uzanan örgütlenme ve mücadele tarihimiz boyunca her alanda İnsanca yaşam, güvenli gelecek ve demokratik Türkiye mücadelesi verdik.
Eğitim ve bilim emekçilerinin gerçek anlamda birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olarak, eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi siyasal çıkarları ve hedefleri doğrultusunda şekillendirmek İsteyenlerin karşısında durarak, fiili-meşru mücadele anlayışıyla okullarda, üniversitelerde, yükseköğretimin diğer alanlarında ve eğitim kurumlarında emekle ve mücadeleyle işyerlerinde yürüttüğümüz fiili-meşru mücadele ile kuruldu.
Eğitim Sen, ülkemizde yaşanan her türlü haksızlık ve hukuksuzluğa karşı adaletin, karanlığa karşı aydınlığın, yasaklara karşı demokrasinin, cinsiyet ayrımcılığına karşı kadınların, emperyalizme karşı özgürlük ve bağımsızlığın, savaşa ve şiddete karşı her zaman barışın savunucusu oldu.
Mücadele tarihimiz boyunca iktidarların her türlü baskı, sürgün ve soruşturmalarına, özellikle 15 Temmuz sonrasında gerçekleşen hukuksuz İhraçlar ve açığa almalara, örgütlü mücadelemizi hedef alan her türlü iftira ve yalan propagandaya rağmen "Birlikte Güçlüyüz, Eğitim Sende örgütlüyüz! Şiarıyla, değerlerimizden ve mücadeleci kimliğimizden ödün vermeden geleceğe yürüyoruz!
100 yılı aşan mücadele geleneğinin Türkiye'deki tek gerçek temsilcisi olarak, geçmişten bugüne taşıdığımız değerleri geleceğe taşıyacağımıza söz veriyoruz.23.01.2017
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın Eğitim Sen
Şube Yürütme Kurulu Adına
Ahmet KARAGÖZ
Şube Başkanı